

Bu yakında televizyonda Prof. Dr. Osman Müftüoğlu ile Gani Müjde’nin oynadığı reklam filmini izledim. Gani Müjde kalp krizi geçirdiğinden şüphelenip kadim dostu Osman’ı arıyor. Osman’da Gani’nin kalp krizi geçirdiğini anlıyor. Ama, Gani’yi telaşlandırmamak adına onu sakince hastaneye yönlendiriyor. Sonuçta Gani kefeni yırtıyor ve biz bir kere daha Turkcell’den ve onun aslında tam da çekmeyen çekim gücünden duacı olmamız gerektiğine ikna oluyoruz.
Biraz aşağıda, reklam demek; bir ürünün kusurlarını gizleyip, özelliklerini abartarak, o ürünü cazip hale getirmek demektir. diye yazmıştım. Yok… Eksik yazmışım. Reklam insanların zaaflarından, korkularından, merhametinden, duygusallığından da yararlanmakmış.
Bide, ikisi telefonla konuşurken de Turkcell’in çekim gücünü simgeleyen sarı antenli, sarı kostümlü, telefon çalınca antenleri oynayan ve olayları merakla izleyen Turkcell çocukları bunların yanlarında dolanmıyor mu, İşte ona da çok ayar oluyorum arkadaş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder