Bilinçiçi

Rock müzüü ölse de bi sedimantasyon olur gibisine Jim Beam kardeşimle, hem Streophonics dinledik hem dertleştik. Soona bana bi yeter oldu, saatte bi epey zaten. Kalktım, açtım Kanal D'yi. Yasemin pencere karşımda.(Şube-i Türkiye of Mikail Cakson) Annadıım kadarıyla bi adam var bu karısını dövermiş. Sonunda kadın üst komşunun abiisine kaçıyo. Kaçtığı adam evli, dörtte çocuğu var. Önce kadın, soona adam, soona başkaları telefonla bağlanıyolarherkes birbirine kuvrediyo felan. Nooluyo lan burda. Bu kafada bile bir kez daha anlıyorum ki, mutluluk, huzur bilinç işiymiş arkadaş. Dii mi lan Jim diyorum ingilişçe. O da yeşşş diyo. İyi mi?