13 Şubat 2009 Cuma

Bayram değil seyran

Bayram münasebetiyle ayaliyle beraber vatanını ziyaret eden Kiremit, muhitimizde ki örtmen evinde rakının nerdeyse bakkal fiyatına satıldıını öğrenmesiyle,ablasının örtmen evi kartı eşliğinde orda vücut buluyo. Bi de bakıyo ki; bi adam saz çalıp türkü söölüyo. Rakının fiyatı yüzü suyu hürmetine katlanıyo tabii. Hatta bi ufaan sonunda çökertme eşliinde sahnede yerini alıyo. Ertesi gün ben de katıştım hakkaten görülmesi gereken bi yermiş. Benim şansıma bi emekli müzik örtmeni klavyesine bütün bi orkesterayı ve hatta vokalleri yüklemiş çığırıyodu. Hani örtmendir adam eden adamı derler ya yalan diil. Öğretmenlerimizin masalar da karşılıklı elele tutuşup müzik eşliinde ikili ve çoklu guruplar halindeki sevgi çemberleri ve slov danstaki uçarcasına performnsları da süperdi. Ekibimizden Yavrus'un ayrıca ilkokul örtmeniyle
karşılaşınca bu yaştan sonra sigarasını saklaması şaşırtıcı, örtmeniyle kucaklaşmasıysa gecenin en anlamlı ve duygusal anıydı. Akabinde genişletilmiş kadroyla yapılan gençlik hatırası Kemancı seferinde de klavyelere yüklenmiş depeşmodunda parçalar çalan bi gurupla müşerrref olduk. Orjinalini de sevmem,taklidi aynı alt yapıyla da olsa hiç gitmiyo. Herkeş aynı ayak annicaan. Soona;soonası pek net diil. 2bin dört kurban bayramı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder