
Sustuklarını ağladı o gece. Sonra indi merdivenlerden aşağı. Bindi İmam’ın Kayığı’na. Uzandı sırt üstü. Ve o gün oradan başı önde çıktı. Sonra dördü birden yakaladılar dört kollunun birer kolundan yönünü mezarlığa çevirip, asıldılar küreklere. İmamın eli dümende, ağaçlıklı yoldan gözleri yaşlı sürdüler kayığı mezarlığın içlerine . Götürdüler ve mezarını kazıp, gömdüler. Ona dualar edip onu iyi bildiler. Sonra İmamın Kayığı tek başına devam etti yoluna. Mezarlıktan açıldı gri sulara. Ve gözden yitip gitti gecenin karanlığında. Kimse bilemez sonra ne olacak. Belki kayık batacak, belki de yeni bir durum hasıl olacak. İyi mi?.............
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder