

Google’dan edindiğim bilgilere göre ülkemizin yüzölçümü 814.578 km2, İstanbul’un yüzölçümü ise 5.220 km² dir. Ülkemizin nüfusu 75 milyonken. İstanbul’un kayıtlı nüfusu 18 milyon civarında. 3 milyon geleni, gideni, turisti diyelim. Kayıtsızda bir 4 milyon olsa, bu birazda kıçtan destekli istatistikle bu durumda İstanbul şehri topraklarında ülke nüfusunun üçte birini barındırıyo. Ulan şehir bi Afyon bi Konya büyüklüğünde de diil ki, göt içi kadar toprakları var. Ulan bu nasıl bir manyaklıktır ki, ülkenin üçte biri harbi harbi göt kadar bir alana sıkışmış yaşıyo, iyi mi? Ama, yine de nasıl bir iyi niyetse hala İstanbul’un güzelliklerini öve öve bitiremeyen tiplere rastlamak mümkün. Paçayı Beykozda, yoğurdu Kanlıca’da yiyeceksin azizim diyen tipler var hala yaa. Ne Beykoz’u ne paçası ne yoğurdu ne gitarı artık kardeşş. Ulan ben bi yoğurt yemeye Kanlıca’ya gidip dönene kadar gün biter be. Bi de herif boktan bi semtte yaşar, para kazanıcam diye sabahtan akşama deli gibi çalışır, hala Şehr-i İstanbul. Sanırsın bi gün Adalar’da devirisi gün Modalar’da pezemek. Gezsen gezsen bi Pazar günü gezebilirsin İstanbul’u, o gün de it ayağı yemiş gibi herkeşler sokaklara atınca kendini, var varabilirsen artık nereye varacaksan.